WWE RPG Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Türkiyenin 1 Numaralı WWE RPG'sine Hoşgeldiniz ...
 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
The Rock
Kurucu
Kurucu
The Rock


Mesaj Sayısı : 2094
Kayıt tarihi : 11/05/10
Yaş : 30

Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme Empty
MesajKonu: Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme   Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme EmptySalı Haz. 08, 2010 6:01 pm

Hayatta bazı olaylar vardır ki "keşke hiç yaşanmasaymış" dedirtir. Ama bir şey daha var ki, "keşke" kelimesiyle başlayan cümlelerin geri dönüşümü asla yoktur. Ve savaş… Belki de "keşkelerin" en çok duyulduğu durum. Kısa süreli insan hayatından çaldıkları telafi edilemezken, geride bıraktıkları 3-5 döküntü binadan fazla değil. Öylesine bir durum ki, öfke, nefret ve kin duyguları hat safhada yükseliyor, insanlar birbirlerini acımasızca öldürüyor. Tabiri yerindeyse insan hayatı bozuk para gibi harcanıyor. Peki kelebeğin ömrü kadar kısa insan hayatında bunca acıya, zorluğa ve kayba ne gerek var? Sebebini sanırım biliyoruz… Bitmek tükenmek bilmeyen insan hırsı, körelmiş bir takım duygular ve ufacık sebepler. İşte bunlar başlı başına bir savaş nedenleri. Ama sebep ne olursa olsun savaşa karşı tavrımız asla değişmeyecek…

Gerçek hayatta savaşı pek kabullenmesek de, sanal ortamda durumlar biraz daha farklı. Savaş temalı oyunlar bir şekilde yüzümüzü güldürmeyi başarıyor. Özellikle de ikinci Dünya Savaşı’nı konu alarak karşımıza çıkan yapımlar, bizleri uzun süre ekran başına kilitliyor. Brothers in Arms ise, bu kategoriye giren eğlenceli yapımlardan biri. Özellikle bu türe getirdiği takım oyunu özelliği ile sevilmeyi başardı. İlk oyunun tutulmasından sonra piyasaya sürülen yeni oyun pek tutulmamıştı. Bu başarısızlığın ardından daha özenli ve uzun bir çalışmanın içine giren Gearbox Software ekibi, ertelenme devrelerinin ardından nihayet yeni oyunu piyasaya sürdü. İşte karşınızda Brothers in Arms: Hell’s Highway… (BIA: HH)

Market Garden

Oyunun senaryosu İkinci Dünya Savaşı’nın birçok konuda kilit noktası olan Market Garden operasyonunu konu alıyor. Bu operasyona göre İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin Hollanda hava sahası üzerinden Almanya’yı ele geçirme çabasını konu alıyor. Operasyona göre Hava üstlerini karaya indiren Amerikan kuvvetleri beklenmedik bir şekilde Alman ordusuyla karşı karşıya kalırlar. Taktiksel bakımdan öne geçen Almanya bu operasyon sayesinde Amerika’yı ağır kayıplara uğratmıştır. Ancak tüm bunlara rağmen 17 Eylül – 25 Eylül 1944 tarihleri arasında geçen operasyon sonucunda Amerika Hollanda’yı ele geçirmeyi başarmıştır. İşte oyunumuz bu operasyonu konu alıyor ve operasyonu yöneten Matt Baker’ı canlandırıyoruz. Ancak gerçekte Matt Baker adlı bir asker yer almıyor. Matt firma tarafından oyuna yerleştirilen hayali bir kahraman. Oyuna dönecek olursak, oyunun menüsü oldukça sade tasarlanmış. Buna karşılık fon müziği oldukça hoş ve duygulandırıcı. Oyuna başladığımızda bizden öncelikle eğitim turundan geçmemiz isteniyor. Bu turda nişan alma, hızlılık gibi daha farklı aşamaları başarıyla tamamladıktan sonra ana görevlere başlıyoruz. Bildiğiniz gibi BIA serisi kendini daha çok takım oyunu özelliği sayesinde sevdirmişti. Yeni oyunda da bu özellik devam ediyor. Hatta bir üst seviyeye taşınarak. Oyundaki tüm askerlerimizi rahatlıkla kontrol edebiliyor, istediğimiz noktaya gönderebiliyoruz. Ancak kendi işlerini halletme konusunda biraz deneyimsiz olduklarını söyleyebilirim. Bu yüzden askerleriniz asla açık alanlarda savaştırmayın. Çevredeki kum torbası, taş ve daha değişik objelerin arkalarından siper alarak saldırma komutu verin. Aksi halde kolayca ölebiliyorlar. Oyundaki takım olma özelliği bu şekilde de sınırlı değil. Ekibimizdeki askerler her ne kadar düşman öldürme konusunda pek yardımcı olmasalar da, düşmanları siperlere gömmede oldukça başarılılar. Herhangi bir düşmanı gördüğünüzde askerlerinizi o düşmana yönlendirebiliyor, bu sayede ateş altında kalan düşman uzun süre sipere gömülü kalıyor. Böylece aynı anda birçok düşmanla uğraşmak zorunda kalmıyoruz. Ayrıca bu noktada oyunun önemli bir detayından bahsetmek istiyorum; Düşmanların başının üzerinde yer alan çember şeklindeki simgeler saldırılarda ve savunmalarda büyük önem taşıyor. Eğer çemberin rengi kırmızıysa, düşman her an size saldırabilir tetikte olun anlamına geliyor. Fakat çemberin rengi beyaz ise, düşmanı ateş altında tutarak uzun süre sipere gömebileceğiniz anlamına geliyor. Bu özellik oyunun strateji bakımından gelişmesine sebep oluyor. Zaten oyundaki kuleleri başka bir şekilde etkisiz hale getirmek mümkün değil. MG kulelerini de yine aynı şekilde etkisiz hale getiriyoruz. Ancak daha öncede dediğim gibi askerlerimiz düşman öldürme konusunda oldukça başarısızlar. Taş çatlasa 2-3 düşmanı öldürüyorlar. Zaten bu da senaryo gereği olan bir durum. Yine aynı şekilde senaryo gereği askerlerimiz ne kadar çabalasak da ölebiliyorlar. Aslında bu durum güzel bir ayrıntı. Zira senaryonun oyuna etkisi gerçekçiliği oldukça artırmış.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Oyunda bazı görevlerde ciddi anlamda zorluk çekerken bazen kolaylıkla bitirebiliyoruz. Genelde takım halinde ilerlediğimiz için görevler basitleşiyor. Ancak tek başımıza kaldığımız görevler de mevcut. Bu tür görevlerde oyunun aksiyonu hat safhada yükseliyor. Ek olarak bu bölümlerde genellikle binalar içerisinde savaştığımız için ciddi anlamda zorlanabiliyoruz. Oyunda düşmanları vururken siper alma özelliği var. Biraz açacak olursak, bu özellik hedefe daha net nişan almamızı sağlıyor. Örneğin bir hedefe saldırırken “Q” tuşuna basarak birkaç saniye bekledikten sonra tam net bir şekilde hedefe nişan alabiliyoruz. Böylece daha hızlı ve tasarruflu düşman öldürüyoruz. Evet tasarruflu, çünkü askerlerimiz öldüklerinde tüm askerlerle savaşmak zorunda kalıyoruz. Bu zamanlarda mermiler dikkatli kullanılmadığında görevleri bitirmek çok zorlaşıyor. Görevlere giderken kullanabileceğimiz basit hazırlanmış bir haritamız var. “X” tuşuna bastığınızda harita sol-alt köşede beliriyor. Böylece istediğimiz noktalara daha rahat ulaşabiliyoruz. Ayrıca “E” tuşu yardımıyla çevredeki meydana gelen beklenmedik olayları da takip edebiliyoruz. Gears of War’ı oynayanlar bu özelliği daha iyi bilirler. Görevleri yerine getirirken belirleyeceğimiz tüm stratejik çalışmalar bize ait. İster düşmana düz olarak saldırıyor, istersek de, arkadan dolanıp iki ateş arasında bırakabiliyoruz. Zaten düşmana doğru düz ilerlemek fazlaca zor. Bu yüzden diğer seçeneği kullanmak genellikle daha mantıklı oluyor. Düşmanlara saldırırken çevredeki objelerin arkasına saklanmamız gerekiyor. Bu noktalardan hem siper almak ve düşman öldürmek daha kolay. Hem böylece daha uzun süre hayatta kalıyoruz. Çevrede saklanabileceğimiz kum torbası, tahta kapılar, taşlar gibi çeşitli nesneler buluyor. Ancak bazı nesneler gelen mermilerin etkisiyle zamanla kırılabiliyor. Mesela takta kapılar ya da variller bunlara örnek. Bu yüzden saklanırken daha dayanıklı nesneleri seçmenizi tavsiye ederim. Saldırı için ilerlerken ciddi anlamda hızlılık ve gizlenme gerekiyor. Aynı zamanda takımıza ihtiyaç duyuyoruz. “Tab” tuşuna basarak takımdaki askerleri yönetebileceğimiz gibi “Space” tuşuyla hızlı bir şekilde koşabiliyoruz. Ama tabi ki bir yere kadar. Çünkü zamanla askerin enerjisi azalıyor ve normal hızına dönüyor. Oyundaki gizlilikte kullanabileceğimiz tahta kapılar, kum torbalarının yanı sıra ağaçlar, küçük barakalar da bulunuyor. Zaten oyundaki gizliliği sakladığınızda büyük ihtimalle görevi başarıyla tamamlıyorsunuz.

Her telden bir ekip

Ekibimizde tüfek taşıyan askerler olduğu gibi, bazuka ya da makineli tüfek taşıyan askerler de mevcut. Ayrıca oyunda özel bomba timleri de yer alıyor. Yanlış hatırlamıyorsam BIA serisi oyunlarında ilk kez rastlanan bir durum bu. Oyun sadece tüfek bulunduran erler mevcuttu. Kategorinin artırılmış olması çok iyi olmuş. BIA serisi oyunlarında çok eskiden beri tanıdığımız “Pin meter” özelliği daha gerçekçi ve kullanılabilir olmuş.Bu özelliği bilmeyenler için kısaca anlatayım, bu özellik sayesinde düşman uzun süre ateş altında kaldığında ne yapacağını şaşırıp hatalar yapmak zorunda kalıyor. Böylece hatalardan yararlanıp daha kolay düşman öldürebiliyoruz. Yeni oyunda düşmanların yaptıkları hatalar oldukça normal. Uzun süre ateş altında katlıklarında telaşlanıyor ve ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Tam bu sırada Pin Down olduğunda ise, işimiz daha da kolaylaşıyor. Hatta bu tür durumlarda elinizde makineli silahlardan herhangi biri v arsa düşmanların vay haline. Düşmanlar böyle zorluklarla karşılaştıklarında geri çekiliyorlar ya da sipere gömülüp elleri kolları bağlı kalıyorlar. Oyunda bulunan harita her ne kadar çok büyük olmasa da, oyunda bize verilen tank, jip gibi araçları bunun için kullanabiliyoruz. Bu araçların kullanımları oldukça basit ve kolay. Sürüş esnasında zorluk çıkarmadan rahat bir sürüş yaşatıyorlar. Ayrıca bu araçların üzerinde yer alan silahlar sayesinde birçok düşmanı aynı anda öldürebiliyoruz. Oyunda düşman ya da düşman gruplar üzerine bomba fırlattığımızda kaçışları ve etkilenişleri çok gerçekçi olmuş. Bombayı görür görmez kaçıyorlar, uzaklaştıklarında ise bombanın etkisiyle ölmeden sadece etrafa savruluyorlar. Kaçamayıp öldüklerinde ise gerçekçi bir şekilde havaya uçuyorlar. Ayrıca silahlarla bu düşmanları vurduğumuzda ölüm şekilleri de oldukça gerçekçi. Bir odun ya da varil gibi yere yıkılmıyorlar. Ayakta birkaç saniye kaldıktan sonra esnek bir şekilde yere yıkılıyorlar. Bu tür ölüm şekillerine oyun dünyasında “Slow Motion” adını veriyoruz.

Hatalı özellikler oyunun sonunu getirmiş

Evet şu ana dek sizlere oyunun kayda değer özelliklerini anlattım. Hatta bazılarından övgüyle bahsettim. Gelelim şimdi oyunun işe yaramaz yanlış fikir ve özelliklerinden. İlk olarak oyunun Cover sisteminin ortaya çıkardığı sıkıntıdan bahsetmek istiyorum. Cover sistemi bir tür saklanma özelliği. Bu özellik nedeniyle saklanmak fazlaca kolaylaşmış. Halbuki oyunda başarıya ulaşmada kullanacağımız en önemli şey saklanma. Bu da fazlaca kolay bir hal alınca oyun fena halde kolaylaşmış. Oyunun zorluk seviyesini ne kadar yüksek tutarsanız tutun Cover sisteminin yarattığı kolaylığı rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Zaten kolayca saklandığınızda yapay zeka ne kadar güçlense de, koca bir gurubu öldürmek birkaç dakikanızı alıyor. Bu yüzden oyun zamanla kendini tekrar edip, monotonlaşabiliyor. Bir diğer kötü yan ise, can barının hızlı bir şekilde dolması. Oyun içerisinde azalan can barı zamanla doluyor. Hem de hiçbir şekilde sağlık malzemesi almadan. Bu özellik yüzünden gerçekçilik ciddi anlamda düştüğü gibi oyun da maalesef kolaylaşıyor. Düşmanlar sizi öldürmekte ciddi anlamda zorlanıyorlar. Can bakımından sıkıştığınızda bir köşede can barınızın dolmasını bekliyor ve düşmanlara tekrar saldırabiliyorsunuz. Zaten yapay zekada karşılaşılan eksikler nedeniyle düşmanlar bu tür durumlarda peşinize de düşmeyince oyun tekrardan monoton bir hal alıyor. Aslında can barı özelliği konsollar için hazırlanmış, ancak PC içinde uyarlanması büyük hata olmuş. Gelelim emir kısmına. Askerlerinize Cover sistemi aracılığıyla en doğru yolu belirlerken askerleriniz komutu yanlış algılayıp tehlikeli yollara dalıyorlar. Geri çevirmekte geç kaldığınızdaysa, olan oluyor ve bir anda ölüyorlar ve tüm stratejiniz duman oluyor. İzninizle oynanabilirlikte meydana gelen olumsuz sonuçlardan sonuncusuna da değinerek bu kısma sön vermek istiyorum. Birçok BIA hayranının buna derinden üzüleceğini tahmin etsem de, maalesef söylemek durumundayım. Oyundaki yapay zeka büyük açıklar veriyor. İlk olarak Pin Meter özelliği karşısında çabuk pes ediyorlar. Bu yüzden göz göre göre çatışmaları kaybediyor. Bize saldırırken saklandıkları objelere dikkat etmedikleri için, siper mermilerin etkisiyle zamanla yok olduğunda apaçık ortada kalıyorlar. Ölmeleriyse su götürmez bir gerçek. Diğer yandan Cover sistemi yüzünden bizi zorlukla fark ediyorlar ve arkalarına dolandığımızda koca bir gurubu öldürmek sadece bir bombaya kalıyor. Son olarak önünden geçtiğimiz düşmanlar bizi gördükleri halde 1-2 saniye sonra unutup eski hallerine dönüyorlar. Bu durumda yapay zeka adına öenmli bir açık olarak hafızamıza kazınıyor. Görüldüğü gibi yapay zeka konusunda Hell’s Highway başarılı olamıyor ve maalesef monotonluktan kurtulamıyor.

Görseller

Grafiksel anlamda oyunda kullanılan motor Unreal Engine gibi oldukça kaliteli bir motor. Ancak bu motor çok çok iyi olsa da, bu tür bir oyunda kullanılması bence yanlış olmuş. Zira Unreal Engine daha çok bilimkurgu temalı oyunlara yakışan bir motor. Sanki farklı bir motor kullanılsa daha iyi olabilirmiş. Çünkü oyunda bazı kaplamalar ve animasyonlar ciddi anlamda atlanmış. Hava olayları gerçekçilik taşımadığı gibi çiçek, ağaç gibi önemli çevre öğelerinin tasarımı çok baştan sağma olmuş. Ama yine de oyundaki binalar, barakalar ve araçların tasarımları gayet başarılı. Seçilen renk ve dokular oldukça hoş. Karakter modellemeleriyse son derece başarılı . Yüz ifadelerindeki derinliği rahatlıkla soluyabilirsiniz. Ayrıca silahların tasarımları eski oyunlara oranla daha gerçekçi tasarlanmış. Neredeyse gerçek hayattakini uyandırıyor. Son olarak, oyunun grafikleri öylesine övgü hak etmese de, oyunun içerik ve yapısına yeterince uygun. Aslında grafikleri şu şekilde düşünürsek, daha iyi bir değerlendirme elde ederiz, oyunun çıkışının uzun süre ertelenmesi oyunun grafiksel anlamda eskimesine sebep oldu. Belki Call of Duty 4: Modern Warfare zamanında çıkmış olsa daha taktir görebilirdi. Ama bu adım da büyük cesaret isterdi o ayrı. Ayrıca şu günlerde CrySis Warhead gibi harika grafikleri gördükten sonra daha seçici ve zor beğenen oyuncular olduk. Daha doğrusu beklentilerimiz arttı. Ama sonuç itibariyle, oyunun grafiklerini kötüleyen olmayacaktır. Bir İkinci Dünya Savaşı oyunu olarak düşünüldüğünde grafikler oldukça yeterli.


Sesler ne durumda?

Sesler oyunda kesinlikle büyük bir yükü taşıyor. Zira oyun yapay zeka, Cover özelliği ve Can barındaki hatalı seçim nedeniyle monotonlaştığı için oyunun atmosferi seslerin eline düşüyor. Neyse ki, sesler bunu başarılı bir şekilde taşıyor. Seçilen arka plan müzikleri çok hoş olduğu gibi patlama ve silah sesleri bizi havaya sokuyor. Ayrıca oyundaki verilen emirler, komutlar ve askerlere bağırmalar etkileyici olmuş. Oyunda geçen birçok diyalogda seslendirmeler başarılı ve birçok konuda bilgi içeriyor. Ama ne var ki, önemli bir animasyon atlanmış. Askerler ya da komutanlar kendi aralarında konuşurken ve emir verirken ağızları oynamıyor. Bu nedenle Hell’s Hihgway az da olsa ikinci sınıf oyun durumuna düşüyor. Ama güzel patlama ve diyalogların hatırına bu eksikliği sanırım es geçebiliriz.

Final Bölümü

Gearbox Software kendini kanıtlamış başarılı bir firma olsa da, Hell’s Highway konusunda bazı durumlarda çuvallamış. Özellikle yapay zekanın güçsüz tutulması birçok güzelliği yok etmiş. Üstene Cover sistemi ve can barı özellikleri oyunu kolaylaştırınca Hell’s Highway, ister istemez reddedilebilecek bir oyun olmuş. Aslında bu kadar uzun süre ertelenmesi belki de buna bir işaretti biz anlayamadık. Ama her şeye rağmen sevdiğimiz bir seri oluşu, her zamankinden daha çok yenilik barındırması ve etkileyici senaryosu için alınıp oynanabilecek bir yapım. Ama şunu da söyleyemeden edemeyeceğim, serinin eğer fanatiklerindenseniz hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://wrestling-rpg.yetkinforum.com
Age Of Orton
Moderatör
Moderatör
Age Of Orton


Mesaj Sayısı : 359
Kayıt tarihi : 02/10/10
Nerden : Sanane .. (:

Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme Empty
MesajKonu: Geri: Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme   Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme EmptyPaz Ekim 10, 2010 9:30 pm

Uzun süredir cevap yok kilit.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Brothers in Arms: Hell's Highway İnceleme
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» King BrotherS
» Undertaker & Kane The Brothers Of Destruction
» King Of Brothers vs Awesome Friend's

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WWE RPG Hoşgeldiniz... :: OYUN BÖLÜMÜ :: Oyun İnceleme ve Anlatımları-
Buraya geçin: