Küçüklüğümde boğazıma düğümlenen cümleleri yazıyorum şimdi beyaz bir kağıda
Büyüdükçe..büyük gördüklerimi deviriyorum teker teker sanki intikam alıyorum yavaşca
Bir müziğin rüzgarına bırakıyorum kendimi umursamadan bakıyorum lanet hayata
Suskunluğa boğulsamda gittikçe,gözlerimden dışarı akıtıyorum biriken derdimi inatla..
Hayat çemberim fazlasıyla dar!!hadi söyle şimdi dökersem içimi ne kadar ederim zarar..
Çok seviyorum dediğim kız bu günlerde aklıma gelen tebessümüyle içimi yıkıp yakar..
Belki bende dilemeliyim,elimi yukarı kaldırıp istemeliyim..sonra dökülmeli kucağıma paralar
Her şeyin kapısını açar mı bu para!!söyle fiyatını be sevgili satılık bedeninin fiyatı ne kadar??
Sen bozuntuya vermeden vur felek tokatını..düşüp kalksamda yeterince aldım sabır yakıtımı
Kim dost kim düşman bilmeden geldik!!böyle gidersekte dokunmaz..tatmışız biz yalnızlığı
Özleme bıraktım dokunmadan sevdiğim canımı,kimsenin kirletemeyeceği derin bir yere yazdım adını..
Alevin o eşsiz cazibesine kapılmış bir durumdayken,elimle değmek istediğimde tattım aşkın yangınını..
Kaç tane hayalimden daha vazgeçirip,kapılmamı istersiniz varlık telaşına
Hangi pisliğin içinden almalıyım kendimi ve erebilmeliyim aradığım huzura
Götürün beni de ölüme boyun eğenler,eğik başım bakar bugünlerde kara toprağa..
İntihara sürüklenmekten korkar ruhum,bedenimse umursamaz bilmez şükretmeyi Allah’a
Yakın bir geleceğe saklı kalmış içimde kopmayı bekleyen kıyamet..
Sadece sözlerim cezbetmiş meğersem istemedende olsa öğretilmiş ihanet..
Kafamda kurduğum senaryoların rolleri dağıtılmadan kaybolur içimdeki asalet
Yırtar ızdırabım dağları bazen dayanamayıp basar isyanı ve küfreder suretime geçirdiğim cinnet!!
Kapatın kapıları beni benle yalnız bırakın eğer yapamıyosanız kefen bulun ve sarın..
Bu alametlerin içinde doğmuş olmama acıyarak bakan şu aciz insanlara bakın
Hey sizler edebinizi takının hiç bişeyi kaybetmekten korkmayacak benden sakının
Ne kadar uğraşsanızda açılmayacak doğuştan oruç tutmaya başlayan kuru dudaklarım!!